Kadın için; yaşamın her alanında cinsiyet eşitsizliğinin son bulduğu, taciz, istismar, şiddet ve baskının ortadan kalktığı, kendini özgürce ifade edebildiği, kimliği ve bedeninin sadece kendine ait olduğu günlerin geleceği umut ve inancıyla kadın meslektaşlarımızın ve tüm kadınların,
8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz
8 Mart 1857: ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. 129 kadın işçi can verdi. 20. yüzyıl başları: İnsan kaçakçılığı ve cinsel sömürü uluslararası sözleşmelerde sorun olarak belirtilmeye başlandı. 1975-1985: BM Kadın On Yılı ilan edildi, aile içi şiddet gündeme getirilmeye başlandı. 1999: 25 Kasım, BM Kadına Şiddetin Önlenmesi için Uluslararası gün ilan edildi. 2008: BM Genel Sekreteri tarafından çok önemli bir küresel kampanya başlatıldı. 2015 yılına kadar ülkelere süre verildi. 2015: Dünyada ve ülkemizde kadına yönelik şiddet giderek artıyor. Ülkemizde resmi olmayan verilere göre 2015 yılının ilk iki ayında 36 kadın cinayeti işlendi.
1857 den buyana birçok uluslararası sözleşme hazırlanmış olmasına karşın, Dünyada ve ülkemizde cinsiyet ayrımcılığının sürüyor olması ve kadına yönelik şiddetin giderek artıyor olması uygulanan politikaların sorunu çözmek için etkili olmadığını ortaya koyuyor. Bu nedenle uygulanan politikalar gözden geçirilmeli ve ulusal bir eylem planı hazırlanmalıdır.
Kadına yönelik şiddetle mücadele bir halk sağlığı sorunu olup bununla mücadele etmek için, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ilişkin politikalar üretilmeli, İmzalanmış olan uluslararası sözleşmeler yaşama geçirilmelidir.
Kadına yönelik şiddet davalarında uygulanan “haksız tahrik indirimleri” kaldırılmalı, kadınların yaşam haklarını garanti altına almak üzere ciddi ve kapsamlı bir eylem planı hazırlanmalı ve fiili olarak yaşama geçirilmelidir.
Kadınlara yönelik her tür düzenleme kadınların ve kadın örgütlerinin görüşleri alınarak yapılmalıdır. Sivil Toplum Kuruluşlarının talepleri karşılanmalı, çalışmalarına destek verilmelidir.
Politik liderlerin, kanaat önderlerinin toplumu kutuplaştıran, cinsiyetçi, farklılıkları yok sayan, insanları ötekileştiren ve toplumsal gerilimi yükselten, söylemlerinden vazgeçmelidir.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin dersler tüm eğitim biçimlerinde yer almalıdır.
Hatay Tabip Odası
Yönetim Kurulu