14 Mart Tıp Bayramı
2015 yılında 14 Mart tıp bayramı etkinlikleri kapsamında hafta boyunca panel, forum, konferans vb. pek çok etkinlik düzenlendi. Bugün ise 14 mart etkinlikleri kapsamında, Cumhuriyetimizin kurucusu, üstün bir bir asker, devlet adamı ve düşünürün, Atatürk’ün manevi huzurunda toplanmış bulunuyoruz. Tüm sağlık çalışanlarının tıp bayramını en içten dileklerimle kutluyor, gelecek yılların daha güvenli, sağlıklı, huzurlu iş ortamı getirmesini diliyorum.
Değerli meslektaşlarım, sağlık alanına büyük emek ve katkı sağlamış, iz bırakmış insanları izninizle anmak istiyorum.
Modern hekimliğin kurucusu Hipokrati
Tıp bilimini önemli katkılar sunan Galen, İbni Sina ve Razi' yi saygı ile anıyorum.
Ülkemizde 14 mart 1827’de ilk modern ilk tıp okulunun kurulmasında önemli katkısı olan hekimbaşı Mustafa Behçeti, 2 Mayıs 1920 yılında daha henüz cumhuriyet bile kurulmadan sağlık bakanlığının kuran ve kanun çıkaran Atatürk ve arkadaşlarını, koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli başarılar sağlamış olan, 1924-1937 yılları arasında sağlık Bakanlığı yapmış olan Refik Saydam’ı, Behçet Uz’u ve ülkemizde sağlık hizmetlerinin tüm yurt geneline ulaşmasını sağlayan, sağlık ocaklarını kuran Nusret Fişek in anısı önünde eğiliyorum.
Ersin Arslan gibi sağlık hizmeti sunarken öldürülen meslektaşlarımızı, ve bu alan gönül vermiş, yaşamını adamış ve şu an aramızda olmayan, isimlerini sayamayacağımız tüm hekimlerimizin anısı önünde saygı ile eğiliyorum.
Aslında hangi düşüncede olursak olalım biliyoruz, görüyoruz ve tanıklık ediyoruz ki içinde yaşadığımız sağlık ortamının pek çok sorunu var. Performansa dayalı ödeme yöntemi ile hem sağlık çalışanları arasındaki iş barışı hem de hasta hekim ilişkisi önemli zarar görmektedir. Paranın kuralları, etik kuralların önüne geçmektedir. Kışkırtılmış bir sağlık talebi ile hasta sayıları, tetkik ve tedaviler gereksiz yere artmış ve sağlık çalışanları ise ağır iş yükü altında fedakarca çalışmalarına karşın, talebi karşılamakta zorlanmaktadır. Eğitim sistemimizde önemli sorunlar bulunmaktadır, yeni açılan pek çok fakültenin eğitim alt yapısı son derece zayıftır. Bir yılda alınan öğrenci sayıları ise 13 bini aşmaktadır. Çalışma ortamımızda şiddet giderek öne çıkan kaygı verici bir diğer durumdur. Emeklilerimize öngörülen ücret 1000-2000 TL arasındadır.
Değerli meslektaşlar,tüm sorunlarımız burada saymak olanaksız. Biz ne istiyoruz biraz da buna değineceğim. İnsanca yaşayabileceğimiz bir gelir olsun, güvenceli emekliliğimize de yansıyacak bir maaş. Mesleki değerlerimizin, etik kurallarımızın en az ticari kurallar kadar önemsenmesini ve hayata geçirilmesini istiyoruz. İnsan odaklı, eşitlikçi, hiç bir ayrım gözetmeksizin herkesin sağlık hizmetine ulaşabilmesini, gereksiz sağlık talebi yaratılmamasını, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesini istiyoruz. Sorunların hedefi olarak gösterilmemeyi, temel hak ve özgürlüklerimize saygı gösterilmesini istiyoruz.
İsteklerimiz bunlar aslında, çok gibi gözükmese de ulaşılması da kolay değil kuşkusuz. Ancak varlık nedeni insanı yaşatmak ve mutlu kılmak olan bu tarihin en eski mesleğinin sahipleri olan bizler her zaman zoru başarmaya aday olduk. En zor sınavlardan geçtik, en zor koşullarda çalışmayı seçtik. İnanıyorum ki bizler bu sorunların da üstesinden geleceğiz. Yeter ki mesleğimizin derinliklerinde gizlenmiş bakış açısını görelim, yeter ki biz hekimler olarak ortak değerlerimizin farklılıklarımızdan çok daha fazla olduğunu, çok daha önemli olduğunu görelim. Temel amacımızın insanın mutluluğu ve sağlığı olduğunu unutmayalım.Değerli meslektaşlar barış ve huzur içinde, mutlu, sağlıklı bir toplum için, Türkiye için ve dünya için elimizden geleni yapacağız. Kadına yönelik şiddeti önlemek için, bir Özgecan vakası daha yaşanmaması için, dünyadan şiddeti ve savaşı önleyene dek, barışı, kardeşliği, eşitliği ve insani değerleri savunacağız. Emeklilik ücretlerimizle açlık koşullarında bırakılsak da, performans baskısı altında, paranın ve kar etmenin baskısı altında, güvenli olmayan ortamlarda çalışmak zorunda bırakılsak bile, etik değerlerimizi koruyacak, insanı daha uzun yaşatmak ve sağlıklı kılmak için çaba harcayacağız. Koşullarımız ne olursa olsun önce insan diyeceğiz, zarar verme yararlı ol diyeceğiz. İnsanlığın hekimlere ve hekimlik mesleğine olan güvenlerini boşa çıkartmayacağız.
Sözlerimi bitirirken bir kez daha tüm sağlık camiasının tıp bayramını kutluyor, saygılarımı sunuyorum. "