Meslektaşlara, Sağlık Emekçilerine, Halkımıza ve Basın Mensuplarına!
Meslektaşlara, Sağlık Emekçilerine, Halkımıza ve Basın Mensuplarına!
Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız isyandayız!
10 Ekim günü Ankara'da meydana gelen saldırıda canlarımızı ve kardeşlerimizi kaybettik. Barış, kardeşlik ve insanlık yaralandı, bedenlerimizden canlar, kanlar ve parçalar koptu. Acımız derin, hüzünlüyüz, üzgünüz, yastayız. Ne kadar kelime varsa hüzne ve acıya dair hiçbiri yetmiyor duygularımızı anlatmaya.
Aramızdan ayrılanları sonsuzluğa uğurluyoruz, onlar insanlık yaşadığı sürece kalplerimizde gönüllerimizde yaşayacak. Ve gün gelecek onların bu ülkede anıtları dikilecek. Bugün aramızdan ayrılanların yakınlarına, ailesine, dostlarına, barış mücadelesi verenlere, tüm insanlığa başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Katliamı yapanları ve arkasındaki güçleri kınıyoruz ve lanetliyoruz. Şu çok açıktır ki kanla beslenen hiçbir dava haklı olamaz, kutsal olamaz temiz ve saf olamaz. Bu olayları gerçekleştirenler toplumsal ahlaktan nasibini alamamış zavallılar ve aciz yaratıklardır.
Değerli halkımız gelişmelerden kaygılıyız, ülkemizin geleceğine kuşku ile bakıyoruz. Ne yazık ki bugünkü olaylarda sorumluluk çok boyutludur. Devlet vatandaşlarının can güvenliğini sağlamamıştır. Yöneticiler bu sorumluluktan gülerek kaçacak kadar pişkin, sorumsuz ve düzeysizdir.
Yine ülkenin bugünkü ortama gelişinde, ne yazık ki yine ülkeyi yönetenlerin kutuplaştıran, ayrıştıran, ötekileştiren ve şiddet içeren konuşmalar yapan, tutum ve davranışları ile toplumu gerenlerde sorumludur. Ey halkımız şiddet içeren, şiddeti ve savaşı destekleyen her kim olursa peşinden gitmeyelim ve destek olmayalım.
Katliamı gerçekleştirenlerin, ihmali olanların ve tüm sorumluların adalet önünde hesap vermesini istiyoruz. Katliamın bir an önce açığa kavuşturulması geleceğimiz için son derece önemlidir.
Değerli sağlık emekçileri, kimse ile inatlaşmak istemiyoruz, canımız yandığından belki inadına barış diyoruz. Barışı inatlaştığımız için değil, barışa, kardeşliği, huzura ve eşitliğe, ekmek kadar su kadar ihtiyacımız olduğundan istiyoruz. Barış olmadan, adalet olmadan, eşitlik olmadan, ne olur? Ne sağlık olur, ne mutluluk olur. Sağlıkta mutlulukta ancak diğer güzellikler gibi barış, huzur ve adaletle gelecektir.
Sevgili halkımız, bu saldırılar bizi sarsabilir, endişe ve korkuya neden olabilir, karmaşaya neden olabilir. Benzeri başka saldırılar da olabilir. Ama şunu herkes, özelliklede şiddetten ve savaştan medet umanlar bilmelidir ki, ülkemizde ve dünyada barış, huzur, kardeşlik ve adalet egemen olacaktır. Barış, demokrasi ve hukuk mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz.
Sevgili halkımız, değerli sağlıkçılar
12-13 Ekim Pazartesi ve Salı günlerinde sağlık hizmeti sunamıyoruz!
Yasımızı tutabilmek için,
Arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi, yurttaşlarımızı anmak için,
Katliamı yapanlardan, ihmali olanlarda ve tüm sorumlulardan hesap sorulması için,
Bu insanlık dramına seyirci kalamayacağımız için,
Barışa, huzura, kardeşliğe ve eşitliğe ekmek kadar su kadar ihtiyacımız olduğu için,
Geleceği barış ve kardeşlikle dokuyabilmek için,
12-13 Ekim Pazartesi ve Salı günlerinde sağlık hizmeti sunamıyoruz!
Yasımızın simgesi olan anmalarımızı;
Patlamaların yaşandığı saat 10.04’te; tüm üniversite hastanelerinde, tüm kamu hastanelerinde, tüm özel hastanelerde ve tıp merkezlerinde, tüm Aile sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezlerinde, tüm sosyal hizmet kurumlarında;
Anmalar ve saygı duruşlarıyla yaşama geçireceğiz.
Acil, çocuk, doğum, diyaliz, yoğun bakım ve kanser hastaları gibi süreğen hastalıklar dışındaki hastalarımızın 12-13 Ekim Pazartesi ve Salı günlerinde sağlık kurumlarına başvurmamalarını,
Bu toplumsal yas ve anmalara katılmalarını, sağlık hizmeti sunulamayacağından sağlık kurumlarına başvurmamalarını bekliyoruz.
Haydi emek, barış ve demokrasi için bir olalım!
Hatay Tabip Odası
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Hatay Şubesi