SAĞLIKTA ŞİDDETE KARŞI SAĞLIK BAKANLIĞINI GÖREVE VE
TTB İLE BİRLİKTE MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ!
Bizler ülkemizde hekim cinayetlerini gördük. Arkadaşlarımız sağlık hizmeti üretirken yaşamlarını kaybettiler.
1988 de Dr. Edip KÜRKLÜ
2005 de Dr. Göksel KALAYCI
2012 de Dr. Ersin ASLAN
2015 de Dr. Kamil FURTUN
2015 de Dr. Aynur DAĞDEMİR
2017 de Dr. Hüseyin AĞIR
2018 de Dr. Fikret HACIOSMAN katledildiler.
Bu tarihler arasında yüzlerce arkadaşımız çalıştığı kurumlarda ölümle yüz yüze geldiler. Kimi zaman Suruç’ta olduğu gibi hastaneler basıldı, kimi zaman Urfa’da tanıklık ettiğimiz gibi hekimlerin kafalarında kaldırım taşları parçalandı, bazen İzmir’de olduğu gibi Aile Sağlık Merkezleri basılıp hekimlerin kafaları kırıldı.
Sağlıkta şiddet bitmiyor, gün geçmiyor ki yeni ve planlanmış saldırılarla karşı karşıya kalmayalım. Daha bir hafta önce Adana’da bir Aile Sağlığı Merkezi’nde korkunç bir saldırı ile yüz yüze kaldı hekimler.Aynı hafta içinde İskenderunda yoğun bakımda yaşamını yitiren hastanın yakınları hastaneye hasar verdiler.Antakyada da usulsüz antibiotık yazmadığı için aynı zamanda aile hekimi olan yönetim kurulu üyemiz saldırıya uğradı.
Tüm bu saldırılardan sonra kimi zaman iş bıraktık, kimi zaman hastanelerimizin, sağlık kurumlarının bahçelerine çıktık uyarı eylemleri yaptık, kimi zaman halka şiddete birlikte dur diyelim dedik nöbetler tuttuk, bazı gün geldi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sabahlara kadar komisyon toplantılarına katıldık ve bu şiddeti durdurmanın çarelerini bulmaya çalıştık, yürüyüşler yaptık.
Ancak Siyasi İktidar tüm bu katliamları ve hekimlerin sağduyusunu görmesine karşın sağlıkta şiddeti durdurma noktasında bir adım bile atmadı.
SABİM ve CİMER gibi uygulamalarla hekimler hedef tahtasına oturtuldular.
Performans ve özelleştirme uygulamalarının sağlıkta şiddeti arttırdığına yönelik görüşlerimiz dikkate alınmadı.
Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik hazırladığımız yasa tasarısı görmezden gelindi.
Sağlık Bakanlığı dün olduğu gibi bugün de Türk Tabipleri Birliği’nin sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik görüşlerini umursamazdan gelmekte ve taleplerine kulaklarını tıkamaktadır.
Türk Tabipleri Birliği Dr. Ersin Arslan’nın ölüm yıldönümünde tüm hekimlerin can güvenliğini sağlamak için sürdürdüğü mücadeleyi biran olsun bile gündeminden düşürmeyecek ve başarıyı yakalayana kadar mücadelesinden geri adım atmayacaktır.
Bugün tekrar Sağlık Bakanlığı’nı hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini sağlamak konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz.
Şiddete karşı Sağlık Bakanlığı’nı hekimlerin yegane örgütü TTB ile ortak hareket etmeye çağırıyoruz.
Bu doğrultuda 17 Nisan’ın Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul edilmesinin ve sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasa talebimizin yaşama geçirilmesinin önemli bir adım olacağını tüm kamuoyu önünde Sağlık Bakanlığı’ndan talep ediyoruz.
Hatay Tabip Odası Yönetim Kurulu