Basına ve Kamuoyuna;
Emeğimize, Özlük haklarımıza, Sağlık hakkımıza Sahip Çıkmak İçin Tüm Meslektaşları, Yurttaşları 29 Mayıs “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” Mitingine davet ederek başlamak istiyoruz!
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile koruyucu sağlık hizmetlerine ve halk sağlığına değil, daha maliyetli olan tedavi edici sağlık hizmetlerine öncelik verilmeye başlandı.
Tedavinin her aşamasında cepten ödemenin önü açılmış, sağlık hak olmaktan çıkarılmış, “satın alınan bir hizmete” dönüştürülmüştür.
“Sağlıkta dönüşüm programı” sadece hastaları, vatandaşları değil, hekimleri, sağlık emekçilerini de vurmuştur. Hekimlerin, sağlık emekçilerinin çalışma yaşamı, güvencesizlik, esnek-kuralsız çalışma, performans, atanma baskısı ve her gün artan şiddet ile dayanılmaz hale gelmiştir.
Yeterli sayıda hekim ve sağlık çalışanı istihdam edilmediği için uzun nöbetlere, çalışma saatlerine ve tükenmişliğe sebep olmaktadır. Türkiye’de bir hemşire OECD ortalamasına göre neredeyse dört hemşirenin işini yapmaktadır. Yine Türkiye’de bir Doktor OECD ortalamasına göre neredeyse iki doktorun işini yapmaktadır.
Buna karşın Sağlık Bakanlığı Bütçesinde personel giderlerine ayrılan pay dönüşüm programı öncesine göre düşürülmüştür. Hekimlerin, sağlık emekçilerinin mali, sosyal, özlük hakları giderek azalmıştır.
Sağlık emekçilerinin yükü özellikle pandemi döneminde katlanmıştır. Bu dönemde sağlık emekçilerine toplumdan alkış isteyen, hakkınızı ödeyemeyiz diyen Sağlık Bakanlığı tam da dediğini yapmış, sağlık emekçilerinin hakkını ödememiştir.
Sağlık emekçilerinin ne özlük haklarında bir iyileşme yapılmış ne de dönüşüm programının en önemli sonuçlarından biri olan sağlıkta şiddeti ortadan kaldırmaya dönük yeterli önlemler alınmıştır.
‘’Sağlıkta Dönüşüm Programı’’ Sağlık kuruluşlarını, hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye, hekimleri, sağlık çalışanlarını emekliliğe bile yansımayan yoksulluk sınırının altında ücrete mahkum eden, toplumu koruyan değil, hastalık üreten bir noktaya getirmiştir.
Kısacası sağlık alanında halkı koruyan değil, hastalık üreten, daha fazla hasta ve hastalık ile kar etmeyi hedefleyen mevcut sistemde hepimiz her gün sağlığımızı daha fazla kaybediyoruz.
Değerli halkımız;
“Sağlık reformu yaptık, kuyrukları kaldırdık” dediler.
Ama günlerce, haftalarca telefonla randevu alamıyorsunuz; aldığınızda ise 5 dakikadan fazla muayene odasında kalamıyorsunuz.
“Bütün hastaneleri vatandaşlara açtık, isteyen istediği hastaneye gidiyor” dediler.
Özel hastanelerin kapısının önünden geçmek bile cesaret istiyor.
“Nüfusun tamamı GSS kapsamında” dediler.
TÜİK verilerine göre dahi 2020’de SGK’nın yapmış olduğu 128 milyar TL sağlık harcamasına karşı vatandaşın sağlık harcamaları 40 milyar TL’yi aştı.
Yürütülen yanlış politikalar ile sağlık kurumları tıkandı, vatandaş ancak aylar sonrasına randevu alabiliyor.
Sözün özü sağlık sistemi çöktü!
Biz hekimler, sağlık emekçileri, vatandaşlar, hastalar, hep birlikte bu çöküşün altında ezildik ezilmeye devam ediyoruz.
Değerli meslektaşlarım, kıymetli halkımız;
Bu mücadele hepimizin. Gelin hep birlikte sağlığımıza, haklarımıza sahip çıkalım. Biz haklarımızı alana kadar mücadeleyi bırakmayacağız. Hem emeğimiz hem de halkın sağlık hakkı için sözümüz var.
Bu kapsamda; 29 Mayıs’ta “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” Mitingi’nde sağlık emek-meslek örgütleri olarak halkımızla el ele omuz omuza Türkiye’nin dört bir yanından, Ankara’yı beyaza boyamaya gidiyoruz.
Tüm sağlık çalışanlarını ve halkımızı 29 Mayıs’ta, Ankara’ya sağlık hakkına sahip çıkmaya davet ediyoruz.
EMEK BİZİM SÖZ BİZİM, SAĞLIK HEPİMİZİN
Hatay Tabip Odası
Hatay Diş Hekimleri Odası
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Hatay Aile Hekimleri Derneği